RSS

TÜRKİYE’ NİN ÇİKOLATA İHRACATI

Dünya çikolata sektörü son dönemlerdeki yatırımlar ve yeni markalarla 75 milyar dolarlık bir pazara ulaştığını açıklayan ŞEMAD Başkanı Şemsi Kopuz, çikolata sektörünün gelişmiş ülkelerde yüzde 2 büyürken Türkiye’de bu oranın yüzde  10-15’e kadar çıktığını ve çikolata pazarında en hızlı büyüyen ülke olduğunu dile getirdi.
Türkiye’de çikolata sektörünün, çok genç bir sektör olmasına rağmen  dünyanın pek çok ülkesine çikolata ihraç ettiğini söyleyen Şekerli Mamul Sanayicileri Derneği (ŞEMAD) Başkanı Şemsi Kopuz, geçen yıl çikolata sektörünün gelişmiş ülkelerde yüzde 2 büyürken, Türkiye’de bu oranın yüzde 10-15’e kadar çıktığını kaydetti.
Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye’de kişi başına düşen  çikolatalı mamuller tüketiminin oldukça düşük olduğunu belirten Kopuz, “Türkiye çikolata tüketimi 2 kilogram kadar olup AB ülkeleri ve dünyada 10-15 kilogram kadardır. Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olması ve mevcut tüketimin oldukça düşük bulunması nedeniyle sektör ürünlerine olan talepte gelecek yıllarda düzenli artışlar olması bekleniyor” dedi.  Türkiye’nin çikolatalı mamul ihracatının 2009 yılı hariç son yıllarda devamlı arttığını ifade eden Kopuz, ancak Türkiye’nin çikolata ihracatını  AB ülkeleriyle kıyaslamanın  mümkün olmadığını dile getirdi.  Dünyanın çikolatalı ürün ihraç ve ithal eden ülkelerinin AB ülkeleri olduğuna vurgu yapan Kopuz, Almanya’nın 3.460 milyon dolarla Dünya şekerleme ve çikolatalı ürün ihracatının yüzde 14.5’unu, Belçika’nın 2.793 milyon dolarla dünya şekerleme ve çikolatalı ürün ihracatının yüzde 11.8’ini karşıladığını bildirdi.  Türkiye’nin çikolatalı ürün ihracatını neredeyse dünyanın her tarafına yapıldığını aktaran Kopuz, ihracatın en fazla yapıldığı ülkelerin ise Irak, Cezayir, Kırgızistan, Libya ve Tacikistan olduğunu söyledi. Kopuz, çikolatanın beşiği olarak kabul edilen Belçika ve Avusturya gibi ülkelere de çikolata ihraç edildiğini iletti.  Türkiye’nin ithal ettiği şekerli ve çikolatalı mamullerin büyük bir kısmını Avrupa Birliği ülkelerinden gerçekleştirdiğini anlatan Kopuz, ithalatın yüzde 82’ini çikolatalı mamuller oluşturduğunu ve bu ithalatın yarısının Polonya ve İtalya’dan gerçekleştiğini ifade etti.
Çikolata ve şekerleme üretiminin 2000 yılında 118 bin ton, 2005 yılında 182 bin ton ve 2009 yılında da 270 bin ton olduğunu açıklayan Kopuz,  çikolata tüketiminin ise 140 bin ton olduğunu açıkladı.  2009 yılının çikolata sektörü için iyi bir yıl olduğunu söyleyen Kopuz, dünya çikolata sektörünün son dönemlerdeki yatırımlar ve yeni markalarla 75 milyar dolarlık bir pazara ulaştığını açıkladı. Dünyada çikolata tüketiminin yıllık 6 milyon ton olduğunu ileten Kopuz,  dünya tüketimde Türkiye’nin payının ise 140 bin ton olduğunu dile getirdi. Kopuz, yeni markalarla hareketli günler yaşayan çikolata pazarında Türkiye’nin büyüklüğünün ise geçen yıl 1 milyar 565 milyon TL olduğunu açıkladı.
2010 ihracat hedefi, 400 milyon dolar
2010 yılında  sektörün yüzde 15 büyüyeceğini ve üretimin 300 bin tonu geçerek 315-320 bin ton olacağını dile getiren Kopuz, ihracatın 400 milyon doları geçeceğini cironun da 1 milyar 800 milyon TL’yi yakalayacağını açıkladı.
Çikolatanın günlük tüketimden daha çok düğünlerde, bayramlarda ikramlık olarak tüketildiğinin altını çizen Kopuz, çikolata sektörünün bu yüzden krizden etkilenmediğini dile getirdi. Hammadde fiyatlarının sürekli yükselmesi nedeniyle 2009 yılında sektörün finansman sıkıntısına girdiğini belirten Kopuz,  sektördeki firmaların  bu ham madde fiyatı artışlarını aynı ölçüde  tüketiciye yansıtamadığından, maliyetleri tasarrufla dengelemeye çalıştıklarını dile getirdi. 
Çikolatanın,  mutluluk hormonu olarak adlandırılan seratoninin salgılanmasını kolaylaştıran maddeler içerdiğini söyleyen Kopuz, “Herkesin küçük mutluluklara ihtiyacı var. Krizde daha fazla mutluluğa ihtiyaç duyuyoruz. İnsanlar krizde birçok lüksünden feragat etti, harcamalarında kısıntıya gitti. Ancak küçük lükslerden (çikolata tüketme), küçük fantezilerden kaçmayı doğru bulmamış olsalar gerek. Stresli, kötü zamanlarınızda ve mutlu olduğunuz anlarda çikolata tüketiyoruz. Anlaşılan o ki, kriz ortamında hayat güçleştikçe gitgide daha çok insan teselliyi çikolatada arıyor” diye konuştu.
“Ufacık bir parça çikolata bile insanı iyi hissettiriyor ve bu hissin kolay ödenebilir bir bedeli var” Kopuz, çikolataya artan talebin kakao fiyatlarına da yansıdığını, son bir yıl içinde yüzde 65 yükselen kakao fiyatının son 32 yılın en yüksek seviyesinde olduğuna dikkat çekti.
Kakao ve şeker fiyatlarındaki yükselişin hız kesmemesinin, uzun süredir kar marjı düşük çalışan çikolata ve şekerleme sektörünü darboğaza doğru sürüklediğin söyleyen  Kopuz, şöyle konuştu: “2008 yılında 355 milyon, 2009 yılında ise 328 milyon dolar ihracat yapan sektörü hammadde fiyatlarındaki artış nedeniyle sıkıntılı günler bekliyor. Uluslararası piyasalarda bugünlerde kakao 3 bin 517 dolar/ton, şeker de 750 dolar/tondan işlem görüyor. Yerli piyasada da şeker fiyatı bin 852 TL/ton. Kakaoda ithalata bağımlı olan sektörde ihracatın 1.5-2 milyar dolara çıkabilmesi için uluslararası piyasa fiyatları üzerinden ihracatçıya verilen şekerden 60 dolar navlun bedeli alınması nedeniyle dünya piyasasındaki rekabetine olumsuz bir etki yapıyor.  Fiyatlar böyle gittiği ve yurtiçinden şekeri pahalı temin ettiği sürece kâr edebilirlik, rekabet edebilirlik bir yana sektör, üretim maliyetlerini bile karşılayamaz hale gelecek.”
Çikolata sektörünün, Avrupa'ya tedarik sağlayabilecek kapasiteye ve teknolojiye sahip olduğunu dile getiren Kopuz,   yüksek kakao ve şeker fiyatlarının yanı sıra inovatif çalışmalarla Türk çikolatasını dünya pazarlarında farklılaştırabilecek bir ürün olan fındık ve sütün de pahalanan hammaddeler arasında olduğunu söyledi. 

Son bir yıl içinde yüzde 65 yükselerek, 32 yılın en yüksek seviyesine ulaşan kakao fiyatı, çikolatanın değil ama çikolata üreticisinin keyfini kaçırdı. Türkiye’de geçen yıl gerçekleştirdiği yüzde 15’lik büyümeyle 1.5 milyar TL’lik hacme ulaşan sektör, hammadde fiyatındaki artışı tüketiciye yansıtamamaktan şikayetçi.
Yıllık 6 milyon tonluk tüketim hacmi ve 75 milyar dolarlık cirosu ile dünyadaki en büyük gıda pazarlarından biri olan çikolatada Türkiye, en hızlı büyüyen ülke konumunu geçen yıl da korudu. Çikolata pazarının geçen yıl gelişmiş ülkelerde ortalama yüzde 2 olan büyüme oranı, Türkiye’de yüzde 10-15’lere kadar çıktı. Yeni markalarla hareketli günler yaşayan çikolata pazarı, geçen yıl Türkiye’de 1 milyar 565 milyon TL’lik büyüklüğe ulaşırken, bu yıl da yine yüzde 15 büyümeyle 1 milyar 800 milyon TL’lik ciro hedefliyor. Ancak son bir yıl içinde yüzde 65 düzeyinde artarak 32 yılın en yüksek seviyesine ulaşan kakao fiyatı nedeniyle sektör, sıkıntılı günler yaşıyor. Hammadde fiyatındaki artışı tüketiciye yansıtamayan ve maliyet artışını tasarrufla dengelemeye çalışan sektör, fiyat artışları devam ederse darboğaza sürüklenmekten korkuyor.
Pazardaki hızlı büyümeye karşın Türkiye’de kişi başına çikolatalı mamuller tüketimi, gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında hala çok düşük. AB ülkeleri ve dünyada 10-15 kilograma kadar çıkan kişi başına tüketim miktarı Türkiye’de 2 kilogram düzeyinde. Ancak Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olması ve düşük olan tüketimin artmasıyla birlikte,  talepte gelecek yıllarda düzenli artışların olması bekleniyor.
Türkiye’de çikolata sektörü, çok genç bir sektör olmasına rağmen dünyanın pek çok ülkesine çikolata ihraç ediyor. Son yıllarda ihracat rakamlarını düzenli olarak artıran sektörün, geçen yıl 328 milyon dolar olan ihracatını bu yıl  400 milyon dolara çıkarması bekleniyor. Türkiye, dünyada pek çok ülkeye çikolata ihraç ediyor. En fazla ihracat yapılan ülkeler Irak, Cezayir, Kırgızistan, Libya ve Tacikistan.  Şekerli ve çikolatalı mamullerin büyük bir kısmını Avrupa Birliği ülkelerinden; özellikle Polonya ve İtalya’dan  ithal eden Türkiye’nin ithalatının yüzde 82’sini çikolatalı mamuller oluşturuyor. Türkiye’nin çikolata üretiminin artması sektörün dünyadaki etkiliğinin de artmasını sağlıyor. Geçen yıl  270 bin ton çikolata üreten sektörün, bu yıl  bu rakamı 320 bin tona çıkarması bekleniyor.  Yıllık 6 milyon ton olan dünya tüketiminde Türkiye’nin payı ise 140 bin ton olarak telaffuz ediliyor. Şekerleme sektörüyle birlikte çikolata sektöründe bin 313 firma faaliyet gösterirken, sektör 78 bin kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye’de segmente göre pazar paylarının, tablet çikolata da yüzde 32,  çikolata kaplı gofrette yüzde 25, çikolata barda yüzde 33, hediyeliklerde yüzde 10 olduğu belirtiliyor.
Rakamlar çikolata ve şekerleme sektörü
2 kilogram; Türkiye’de kişi başına düşen çikolata tüketimi
328 milyon dolar; sektörün 2009 yılı ihracatı
400 milyon dolar; sektörün beklenen 2010 yılı ihracatı
1.8 milyar; sektörün beklenen 2010 yılı cirosu


www.tips-fb.com

0 yorum:

Yorum Gönder